Alt kiracının İİK m. 276/son kapsamında, kiralanan taşınmazda borçluya tebaan oturan şahıs konumunda olup üçüncü kişi sayılmayacağına ilişkin Yargıtay karar incelemesi

Künye: Yargıtay 12. HD 2022/10379 E. 2023/2976 K. sayılı 02.05.2023 tarihli ilamı

Alan: Kira Hukuku

Konu: Alt kiracının İİK m. 276 kapsamında durumu, kiracının verdiği tahliye taahhüdünün alt kiracı bakımından değerlendirilmesi

Özet: Alt kiracı, İİK m. 276/son kapsamında kiralanan taşınmazda borçluya tebaan oturan şahıs konumunda olup ilgili madde kapsamında üçüncü kişi sayılmaz. Alt kiracının kullanma hakkının kapsamı ve süresi asıl kiracıya bağlıdır. Bu nedenle asıl kiracı tarafından verilen tahliye taahhütnamesi alt kiracıyı da bağlar.

İncelemeye konu kararda tahliye talepli icra takibinin kesinleşmesinden sonra taşınmazın tahliyesi için mecura gidildiğinde davalı üçüncü kişinin kiracı olduğu yönündeki beyanına istinaden İcra Müdürlüğünde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK”) m. 276/2 uyarınca konu hakkında karar verilmek üzere dosya re’sen İcra Mahkemesine gönderilmiştir[1].

Davalı üçüncü kişi taşınmazda kiracı olduğunu, dosya alacaklısının kendisi tarafından yapılan kira ödemelerini hiçbir çekince koymaksızın kabul ettiğini, takibe dayanak tahliye taahhütnamesinin 20.10.2018 tarihinde diğer davalı tarafından imzalandığını, bu tarihin davacı şirket ile kendi arasındaki kira kira ilişkisinin kurulmasından önceki bir tarih olduğunu, bu nedenle tahliye taahhüdünün davalı üçüncü kişiye karşı sonuç doğurmayacağını beyan etmiştir.

Davacı alacaklı ise üçüncü kişinin alt kiracı olarak faaliyetine devam ettiğini ve üçüncü kişi ile arasında bir kira sözleşmesi olmadığını ileri sürmüştür.

İlk derece mahkemesi, alacaklı ve borçlu (diğer davalı) arasındaki kira sözleşmesinin 20.09.2018 tarihli olduğu, borçlunun taşınmazı 20.10.2021 tarihinde tahliye edeceğine dair tahliye taahhütnamesi verdiği, davalı üçüncü kişinin icra dosyasına sunmuş olduğu belgelerin borçlu (diğer davalı) ile alacaklı kiraya veren arasında imzalanan kira sözleşmesinden öncesine dayanan resmi bir belgeye ya da sözleşmeye dayanmadığı, vergi levhasına göre (davalı üçüncü kişinin) işe başlangıç tarihinin 12.03.2019 olduğu, işyeri açma ruhsatının da kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden sonra 05.04.2019 tarihinde alındığı, sonuç olarak davalı üçüncü kişinin iddiasını İİK m. 276’da sayılan belgelerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davalı üçüncü kişinin tahliyesine karar vermiştir.

Davalı üçüncü kişi karara karşı istinaf yoluna başvurarak tahliye taahhüdünün önceki kiracı tarafından, alacaklı ile davalı üçüncü kişi arasında kira ilişkisi kurulmadan önce imzalandığını ileri sürmüştür.

Bölge Adliye Mahkemesi kural olarak alt kiracının kullanma hakkının kapsamı ve süresinin asıl kiracının hakkıyla sınırlı olduğu, alt kira sözleşmesinin ilk kira sözleşmesi ayakta kaldığı sürece geçerli olup, dayanak sözleşme sona ermekle alt kira sözleşmesinin de sona erdiği, üçüncü kişinin alt kiracı sıfatıyla borçluya tebaen taşınmazda bulunduğunun anlaşıldığı ve davalının İİK 276/son fıkrasına göre üçüncü kişi sayılmayacağından mahkemenin tahliye kararının yerinde olduğuna, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

Temyiz incelemesine tabi tutulan kararda Yargıtay, verilen kararı usul ve yasaya uygun olarak onamıştır.

İncelenen karardan ulaşılan sonuca göre:

  1. Alt kiracılar İİK m. 276/son kapsamında borçluya tebaan taşınmazda oturan kişi konumunda olup ilgili madde kapsamında üçüncü kişi sayılmazlar.
  2. Ayrıca, alt kiracının kullanma hakkının kapsamı ve süresi asıl kiracının hakkıyla sınırlı olup alt kira sözleşmesi, ilk kira sözleşmesi ayakta olduğu sürece geçerli olduğundan, asıl kiracının verdiği tahliye taahhütnamesi alt kiracıyı için de bağlayıcıdır ve bu tahliye taahhüdü kapsamında alt kiracının mecurdan tahliyesi mümkündür.

Yukarıdaki hususlarda herhangi bir sorunuz olursa bizimle info@bdhukuk.com e-posta adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Saygılarımızla,

BD Partners Hukuk Bürosu


[1] 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 276’ncı maddesi şu şekildedir:

Kiralanan taşınmazda üçüncü şahıs bulunursa

Madde 276

(1) Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur.

(2) Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber daireye ibraz olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulunduğunu beyan eder ve bu beyanı icra memuru tarafından mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildirir.

(3) İcra mahkemesi, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumuna karar verir. Bu müddet içinde mahkemeye müracaat edilirse, davanın neticesine göre hareket olunur. 36 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. Dava etmiyen taraf iddiasından vazgeçmiş sayılır.

(4) Borçlunun nesep ve sebepten usul ve füruu, karı veya kocası, ikinci dereceye kadar kan ve sıhri hısımları ve iş ortakları ile borçluya tebaan mecurda oturdukları anlaşılan diğer şahıslar, bu madde hükmünün tatbikında üçüncü şahıs sayılmazlar.

Scroll to Top